Vatan evlatlarının zerrece tereddüt etmeden bir düğüne gider gibi ebediyetin göğüne aktıkları bu savaş, Türk Milletinin ruh kudreti ile zafere ulaşmıştır.  Ordumuzun Çanakkale' de vermiş olduğu bu büyük mücadele; sadece dünya tarihi üzerinde oluşturduğu  etkiyle değil, Türk askerinin doğasında bulunan insani değerlerin savaş  alanında tezahürü ile  de dünya savaş tarihinde örneği bulunmayan yegane  bir olaydır.

             Anadolu'nun bu müstesna toprağını işgale yeltenenler her türlü teknoloji, silah ve insan gücüne rağmen başarısız oldular. Çanakkale'de inanç, 20. Yüzyılın teknolojisine galip geldi. Tek mayın gemisi Nusrat, 26 mayınla ölümüne mücadele ederken, 280 kiloluk top mermisini, ülkesini, onurunu, namusunu  sırtlar gibi kaldırıp  topun ağzına süren Seyit Onbaşı ve "Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum!" diyen Gazi Mustafa Kemal ile tarihe "Çanakkale Geçilmez!" dedirtmiş bir büyük destandır. Anafartalar'da Kilitbahir'de; merminin bittiği yerde süngü, süngünün kırıldığı yerde dipçik, dipçiğin kırıldığı yerde yumruklar, kızgın çeliğe karşı et ve kemiğin, 250 bin şehidimiz ile kutsandığı yerdir.

            Sultan Alparslan'ın Malazgirt ovasında yaktığı ateş  Çanakkale'de istiklal yangınına dönüşmüştür. Vatanın bir karış toprağına dahi yüreği titreyenlerin, dönmeyi düşünmeyenlerin kararlılığı, tüm dünyaya göstermiştir ki Türk milleti istiklal ve istikbal mücadelesinden zerrece ödün vermeyecektir. Çanakkale Zaferi, Ulusal Kurtuluş Savaşı'mızın mayasıdır. Türkiye Cumhuriyeti´nin anahtarı, ön sözüdür. İnanmış bir halk karşısında hiçbir gücün duramayacağının ispatıdır. Milletimizin cesaretle yekvücut şahlanışının simgesidir.

             Sarsılmaz bir inançla gerçekleşen bu direniş, hakkında yazılmış ve dahi yazılacak olan külliyata rağmen yine de tasvire sığmaz. Çanakkale'de abideleşen bu ruh kudreti mazisi zaferlerle dolu milletimizin eseridir. Baştanbaşa ayağa kalkan Anadolu, ete kemiğe bürünüp Seyit Onbaşı, Yahya Çavuş Kınalı Ali'dir artık. Toprağın bağrından kopan fidanlar gibi siperlerinden çıkan yiğitlerin arş-ı alaya ulaştığı yerdir. Büyük Şair Mehmet Akif'in dizelerinde" Bedrin Arslanları" ile mukayese ettiği kahraman Mehmetçik bugün de sınırlarımızda yüzyıllık oyunları ve tuzakları boşa çıkartmaktadır. Bu milletin evlatları şunu çok iyi bilsinler ki zulüm ve hainlik nereden ya da kimden gelirse sonuç değişmeyecek kutsal vatan toprağından bir karış dahi taviz verilmeyecektir. Gazi Mustafa Kemal'in dediği gibi ´´Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır." Gençlerimiz atalarından aldığı İstiklal bayrağını  ebediyete kadar aynı dirayetle ve gururla taşımaya devam edecek.

Ahmet Rasim Anadolu Lisesi idarî ve eğitim camiası olarak dünyaya 'Çanakkale geçilmez' dedirten atalarımızdan bizlere kalan mirastan ilham ve kuvvet alarak, her daim ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne yükseltme gayreti içinde olacağız inşallah.. Şerefle ve onurla yazılan şanlı tarihimize ilelebet sahip çıkacak, kahramanlık ve fedakarlık timsali şehitlerimizden devraldığımız mirası, vatanına, birlik ve beraberliğine sonsuza kadar sahip çıkacak olan yeni nesillere emanet etme gayretinde olacağız inşallah.

Çanakkale'de yatan yüz binlerce şehidimizi yâd ederken, şehitlerimize olan şükran borcumuzun ancak vatanımıza, bayrağımıza ve milletimizi zafere taşıyan hasletlere her zaman sahip çıkarak ödenebileceğini vurgulamak istiyorum. Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi'nin 108. yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü'nde bu toprakları bize mukaddes bir vatan olarak emanet eden tüm şehitlerimizi, tüm İstiklal ve İstikbal kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum..

 Ruhları şâd, mekanları cennet olsun..

Erdoğan SÖYLEMEZ

Okul Müdürü